26 Ocak 2010 Salı

"Özgür,bağımsız basın(!)"




Solcu, aynı zamanda da Karl Marks'ın arkadaşı olan gazeteci Swinton,
1880'lerde New York Times'da yazıyor.
Gazete bir Yahudi tarafından satın alındıktan sonra düzenlenen baloda,
davetli gazeteciler <<özgür, bağımsız basının>> onuruna kadeh kaldırmak
üzere kürsüye çağırıyorlar onu. Swinton elindeki kadehiyle kürsüye
çıkıyor.
Salonda çıt yok!...
Ve tarihi cümleler dökülüyor bir bir ağzından Swinton'ın...

-"Dünya tarihinin şu anına dek, Amerika'da <<özgür, bağımsız basın>>
diye bir şey olmamıştır. Bunu siz de biliyorsunuz, biz de..."
diye başlıyor sözlerine;
"Hiçbiriniz düşündüklerinizi olduğu gibi yazmaya cesaret edemezsiniz.
Bunu yapmaya kalktığınızda, yazdıklarınızın basılmayacağını bilirsiniz
çünkü! Çalıştığım gazete bana düşüncelerimi özgürce yazmam için değil,
tersine, yazmamam için bir ücret ödüyor. İçinizde benzer biçimde,
benzer ücret alan başkaları da vardır. Düşüncelerini açıkça yazacak
kadar salak olan herhangi biri, sokakta başka bir iş arıyor olacaktır.
Çalıştığım gazetemin herhangi bir sayısında düşüncelerimi apaçık
yazacak olsaydım, 24 saat dolmadan işimden atılırdım.Gazetecilerin işi
gerçeği yok etmek, düpedüz yalan söylemek, saptırmak, kötülemek,
servet sahiplerine ve iktidara dalkavukluk etmek, kendi gündelik
ekmeği uğruna yurdunu ve soyunu satmaktır! Bunu siz de biliyorsunuz,
ben de... Öyleyse şimdi burada özgür, bağımsız basının (!) şerefine(!) kadeh kaldırmak saçmalığı da nereden çıktı..? Bizler, sahnenin
arkasındaki zengin adamların ve emperyalistlerin oyuncakları,
kullarıyız! Bizler, ipleri çekilince zıplayan oyuncak kuklalarız!
Onlar ipleri çekiyorlar ve biz dans ediyoruz! Yeteneklerimiz,
olanaklarımız ve yaşamlarımız, hepsi başkalarının malı!
Bizler entelektüel fahişeleriz!"
NOT :
Swinton toplantıyı şaşkın bakışlar arasında terk etti.. Gazeteden
istifa etti ve kimseden para almaksızın "John Swinton's paper" diye
tek yapraklı bir gazete çıkartmaya başladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder